|
|
LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
09 Mayıs 2024, 14:49 | #1 |
Üyelik Tarihi: 24 Nisan 2024
Üye No: 324
Mesajlar: 1,538
Nerden: Tunceli
Cinsiyet: Erkek
Web: www.ForumBizim.Com
IRC: www.BizimSohbet.Net
FM: TürkiyeFM
Aldığı Beğeni: 1895
Beğendikleri: 3071
|
Bir Genç Yetişkin Problemi: Çeyrek Asır Krizi
Çeyrek Asır Krizi Nedir? Çeyrek asır krizi, duygusal bir kriz halini ifade etmekle birlikte araştırmalar tarafından “sürekli bir biçimde değişim, oldukça fazla seçenek ve ezici bir istikrarsızlıkla birlikte başarısız olma korkusu, kendinden şüphe etme, yetersizlik hissi ve panik halinde bir çaresizlik duygusu” şeklinde tanımlamıştır1, 2. 25 yaş sendromu olarak da adlandırılan çeyrek asır krizi, hayatın çeyrek asrında yani 25 yaş civarında ortaya çıkan, çeşitli zihinsel, psikolojik ve somatik belirtilerle kendini gösteren dönemsel bir geçişin sancılı bir sonucudur. Çeyrek asır krizi hemen hemen her bireyde 20’li yaşların başlarında ve 30 yaş sonlarına doğru farklı şiddet ve formlarda kendini gösterebilir3. Böyle bakıldığında subjektif yanlarıyla da göze çarpan 25 yaş sendromu, genç erişkinler arasında büyük ölçüde ortak bir deneyimdir. Erken erişkinlik dönemine tekabül eden 25 yaşla birlikte yaşam çok büyük ölçüde belirsiz ve her yöne gidebilecek uçsuz bucaksız bir alan gibidir. Oldukça olağan ve anlaşılır kabul edilen bu dönem, genç yetişkinlerin hayat içerisinde zorlanmasına ve ne yapacağını bilememesine sebep olur. Yaşamın ilk çeyreğinde beliren ortak sıkıntıyı temsil eden geleceğe dair kaygıları, hayatın belirsizliğine dair duygusal ve psikolojik zorlanmaları işaret eden bu dönem literatüre Quarter-Life Crisis yani çeyrek asır krizi olarak geçmiştir3, 4. 25 yaşında olan biri artık ne çocuk ne ergen ne de tam olarak gençtir. Bu noktada kişinin hayatına kimliksel bir karmaşa eşlik eder. Herhangi bir yaş sınıflandırması altına girmenin ve kendini tanımlamanın oldukça zor olduğu bu dönemde kişinin önünde hem yaşanması muhtemel ve ihtimallerle dolu geniş bir zaman dilimi hem de göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir geçmiş yaşam deneyimi vardır. Çeyrek Asır Krizi Yaşadığınızı Gösteren Belirtiler 20 ila 30 yaş aralığında bulunan bir bireyseniz ve aşağıda sıralanan durumlardan birkaçını gündelik hayatınızda sıklıkla deneyimlediğinizi fark ediyorsanız siz de çeyrek asır krizi yaşıyor olabilirsiniz:5
Hayatın gidişatına yönelik belirsizlik akla geldiğinde yoğun bir kaygı duymak Gelecekte ne olacağına, nasıl bir yaşam sürüleceğine dair düşüncelerin aşırı zaman ayırmak (Yüksek lisans mı yapsam, evlenip çocuk sahibi mi olsam, iş mi aramalıyım, yurt dışı benim için iyi bir fikir mi?) Hayatta bir şeyler yapmak, etkili adımlar atmak, kendin ve sevdiklerin için daha iyisini yapmak adına üstünde çok fazla baskı hissetmek ve kendinize çok yüklenmek Duygularından, fikirlerinden ve yaşam tarzından bir türlü emin olamamak Şimdiki zamanda büyük ölçüde yapmak istediklerini gerçekleştirmiş olmaya rağmen tatmin olma halinden uzak olmak Sık sık her şeyin ne tam olarak çok yanlış ne de tam olarak doğru gidiyor gibi gelmesi Uzun vadeli hedefler akla geldiğinde stres, sıkıntı, gerginlik, tahammülsüzlük ve bunlara bağlı somatik belirtiler (baş ağrısı, mide bulantısı, ayak sallama, şiddetli terleme vb.) deneyimlemek Kendini sık sık bunalmış, sıkışmış, kararsız, umutsuz ve çaresiz hissetmek Anne baba ile birlikte yaşamaktan veya romantik bir ilişki içinde olmamaktan dolayı strese girmek Finansal olarak istikrarsız ve kaybolmuş hissetmek Kendini, yeteneklerini ve hayatını zaman zaman akranlarıyla kıyaslamak ve bu anlarda kendine öz şefkatten uzak eleştirel bir tutumla yaklaşmak Zihnin yoğun bir şekilde gelecekle meşgul olması tahmin edilebileceği üzere kaygı, üzüntü, çaresizlik ve öfke gibi çeşitli yoğun duygulara yol açabilir. Bu duygular döngüsel şekilde zihin aktivitesinin devam etmesine neden olabileceği gibi kronik bir hale geldiğinde depresyon, kaygı bozuklukları veya uyku ile ilişkili bozukluklar gibi başka ruh sağlığı problemlerine zemin hazırlayabilir. Dolayısıyla çeyrek asır krizinin zihinde ve bedende nasıl yankılandığını olabildiğince erken gözlemlemek oldukça kıymetlidir. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Forum | Bilgilendirme |
Powered by vBulletin® Version 3.8.6 Copyright ©2000 - 2023, Jelsoft Enterprises Ltd. ForumBizim.Com Forum Sahibi: ForumBizim |
|